Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 2008'den bu yana, çeşitli nedenlerle yaralanan, nesli tükenme tehdidi altındaki 150 deniz kaplumbağası, tedavilerinin ardından doğal ortamına bırakıldı.
Bakanlık biyolojik çeşitliliğin, ekosistemlerin ve doğal değerlerin sürdürülebilirlik anlayışıyla yönetilmesi, sağlıklı ve temiz çevrede yaşanması amacıyla çalışmalar sürdürülüyor.
Bu kapsamda, bakanlığın görev ve sorumluluğunda bulunan, ülke genelinde yaklaşık 13 bin 500 kilometrekarelik alanı kapsayan Özel Çevre Koruma Bölgeleri'nde endemik, nesli tehdit ve tehlike altında olan birçok bitki ve hayvan türünü koruma ve izleme çalışmaları yürütülüyor.
Türlere yönelik mevcut tehditlerin ortadan kaldırılması, bunların rehabilite edilmesi, tür ve yaşam alanlarının korunması, halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi çalışmaları da devam ediyor.
- Denize Ulaşan Yavru Kaplumbağa Sayısı Arttı-
Belek, Patara, Göksu, Köyceğiz-Dalyan, Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgeleri kumsal alanında deniz kaplumbağalarına (caretta caretta ve chelonia mydas) yönelik yürütülen koruma ve izleme çalışmaları sonucunda ise bu türlerin sayısında önemli artış sağlandı.
Buna göre, 2014'te 56 bin 522, 2015'te 68 bin 140, geçen yıl ise 91 bin 242 yavru deniz kaplumbağası denize ulaştı.
Bakanlık, Özel Çevre Koruma Bölgeleri'nde yaralanan, nesli tükenme tehdidi altındaki hayvanlara da sahip çıkıyor. Bu kapsamda 2008'den bugüne kadar çeşitli nedenlerle yaralanan yaklaşık 150 deniz kaplumbağası rehabilite edilerek, doğal ortamına kavuşturuldu.
- Tuz Gölü'ndeki Flamingolara Takip-
Öte yandan, Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde yürütülen "Flamingo Popülasyonunun Araştırılması, Korunması ve İzlenilmesi" projesi kapsamında, geçen yıl kuluçkadan çıkan yavru sayısı 9 bin 564 olarak tespit edildi.
Flamingoların dünyadaki en büyük doğal kuluçka alanı olma özelliğini taşıyan bölgede yavruların gelişim dönemlerini de takibe alan bakanlık, flamingoların büyüyüp sağlıklı şekilde doğayla buluşmalarına yönelik takipte bulunuyor.
Foça'da "Akdeniz Keşiş Foku Koruma ve İzleme Projesi" çalışmaları da devam ediyor.
Gelecek yıllarda, nesli tehdit altında bulunan bozkır kartalı ve toy kuşu gibi birçok hayvan türüne yönelik koruma ve izleme faaliyetleri yoğunlaştırılacak.
- "Canlıların Rahat Yaşayabileceği Ortam Oluşuncaya Kadar..."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 4 Ekim'in Hayvanları Koruma Günü olduğunu anımsattı.
Hayvanları sevmenin ve korumanın önemini vurgulayan Özhaseki, "Millet olarak, nesli koruma ve yaşatmanın sadece insanlara mahsus bir hak değil, insandan bitkiye ve hayvanlarımıza kadar tümcanlıları ilgilendiren bir ideal olduğuna inanan insanlarız. Bu düşünce ekseninde çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.
Özhaseki, endemik bitkilerden hayvanlara, su ve havaya kadar her alanı kapsayan çalışmaların, canlıların rahatça yaşayabilecekleri ortam oluşturuluncaya kadar artarak sürdürüleceğini kaydetti.